Yumurtalık yenilenmesi operasyonunda iki temel adım bulunuyor. İlk adım trombosit zengini plazmanın hazırlanması. Bunun için damarınıza batırılan iğne ile bir kaç tüp kanınız alınıyor. Akyuvar ve trombositleriniz alyuvarlarınızdan ve serumdan santrifüj adı verilen bir işlem ile ayrılıyorlar. Bu sıvının elde edilmesi bir saatten daha az sürüyor. Yumurtalık yenilenmesi operasyonunun diğer adımında ise trombosit zengini plazma yumurtalıklara enjekte ediliyor.
Bazı çalışmalarda cerrahi yöntemler ile bu plazma enjeksiyonu sağlansa da, pek çok sağlık kurumu cerrahi olmayan yöntemleri kullanarak büyüme faktörlerine sahip olan plazmayı yumurtalıklara gönderiyor. Cerrahi olmayan yöntemde ultrasondan ve anestezik maddelerden faydalanılarak sıvı vajina içerisinden yumurtalıklara yönlendiriliyor. Bu temel olarak tüp bebek tedavisinde uygulanan yumurta toplama sürecinin ters şekilde uygulanan hali.
Bu şekilde daha az müdahale gerekiyor, işlem daha güvenli şekilde tamamlanıyor ve iyileşme süreci de daha kısa ve konforlu oluyor.
Adet görmeyen kadınlarda işlemler herhangi bir zamanda uygulanabilirler. Adet gören kadınlarda ise adetler düzenli de düzensiz de olsalar, işlemlerin menstrüal döngünün başında veya erken dönemlerinde yumurta folikülü gelişmeden önce yapılması daha uygun. Operasyon ilk değerlendirme gününden başlayarak uygulanabilir.
İşlemlerin yumurtalıklarda yeni yumurtaların oluşumuna imkan sağlayıp sağlamadığını görmek için AMH, FSH, LH ve Estradiol hormonlarının düzeyleri adet görmeyen kadınlarda ayda bir, adet gören kadınlarda ise altı ay boyunca adet dönemlerinde gözlemleniyor. Eğer AMH düzeyleri yükselir, FSH, LH ve estradiol düzeyleri düşerse, yumurtalık yenilenmesinin ortaya çıktığına dair kanıt var demektir.
Yumurtalık yenilenmesi gözlense bile, hamileliğin oluşması için garanti yok çünkü doğal yoldan gebeliğe etki eden başka faktörler de mevcut.
İngiliz Doğurganlık Merkezi yetkilisi Adam Balen, ortaya çıkan yumurtaların sorunsuz olduklarından emin olmak için araştırmacıların biraz daha çalışmaları gerektiğini belirtiyor. Bu tedavi yöntemi aynı zamanda rahimdeki kistler, düşüklerden kaynaklı yara izleri ve ince rahim dokusundan dolayı embriyoların rahme tutunmakta zorlandıkları vakalarda da faydalı olabiliyor.
Yumurtalık yenilenme tedavisinin yaşa bağlı kısırlık problemlerine sahip olan kadınlar için tedavi edici bir seçenek umudu sunması önemli. Tedavide hastanın kendi kanı kullanılıyor ve bu nedenle herhangi bir yapay kan ürünü veya sentetik kimyasal kullanılmıyor.
