Doğal yolla gebelik elde edememe durumu kısırlık olarak tanımlanmaktadır. Bilimsel açıdan bakıldığında ise; bebek sahibi olamama, yani kısırlık tanısı için; 35 yaşın altındakilerin en az 1 yıl, 35 yaş üzerindekilerinse en az 6 ay süre ile düzenli olarak korumasız cinsel ilişkide bulunmuş olmaları ve gebelik elde edememiş olmaları gerekiyor. Doğal yolla gebelik elde edebilmek için çiftlerin; haftada 2 – 3 kez gibi bir sıklıkla korumasız cinsel ilişki yaşaması uygun görülüyor. Haftada bir kez gibi seyrek ilişki ile kadının yumurtlama dönemini denk getirmek mümkün olmayabilirken, her gün gibi sık boşalmak durumunda da erkeğin menisinde gebeliği gerçekleştirmek için yeterli sayıda ve kalitede sperm birikmemiş olabilir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda yeterli süre boyunca ve yeterli sıklıkta korumasız cinsel ilişki yaşadığı halde gebelik elde edemeyen çiftler için üremeye yardımcı tedavi yöntemlerine başlamak önerilir. Kısırlık sorununda sebep her ne olursa olsun işe yarama ihtimali en yüksek olan tedavi de tüp bebek tedavisidir. Kısırlık tanısı konan çiftler ülkemizde ve dünyada güvenle tüp bebek tedavisine başvurmakta ve çoğunlukla ilk denemede başarı elde edebilmekteler.
Tüp bebek tedavisi nedir?
En bilimsel ve teknik tanımıyla tüp bebek tedavisi; kadın yumurta hücresi (oosit) ile erkek meni hücresinin (sperm) vücut dışında, özenle hazırlanmış laboratuvar koşullarında döllenerek, döllenmiş olan yumurta hücrelerinden (embriyo) bir ya da en fazla iki tanesinin seçilmesi ve rahim içerisine yerleştirilmesi işlemidir. Tüp bebek tedavisi, adından da anlaşılacağı üzere ilk olarak tüplerinde yapışıklık, tıkanıklık ve fonksiyon bozuklukları olan kadınların bebek sahibi olabilmelerine olanak tanımak için uygulanmaya başlanmıştır. Çünkü doğal yolla gebelikte tüplerin gerçekleştirmesi beklenen işlevler tüp bebek tedavisinde uzmanlar tarafından yapılmakta, tüpler saf dışı bırakılmaktadır.
Tüp bebek tedavisi 40 yıldan uzun süredir uygulandığından her geçen gün yeni teknolojik gelişmelerle, yeni tedavi yollarıyla desteklenmiş ve sadece tüplerden kaynaklı kısırlık vakalarında değil, neredeyse tüm kısırlık sorunlarına çözüm olabilmiştir. Günümüzde tüp bebek tedavisi; yumurtlamayı geliştirici uygulamalar, sperm ve yumurtalardan en kaliteli olanların seçilmesine olanak veren işlemler, kadının rahim duvarını gebeliğe uygun hale getiren ve yumurtalıkları gençleştiren PRP, embriyoların gelişimini destekleyen tedaviler, sperm sayısının yetersiz olduğu vakalarda bile döllenmeyi teşvik ve garanti eden mikroenjeksiyon işlemi gibi pek çok işlemle desteklenmektedir. Bu yeni ve etkili uygulamalar sayesinde tüm bebek tedavisi ile; kadından, erkekten, her ikisinden kaynaklanan kısırlık sebeplerine ve de nedeni belirlenemeyen kısırlık vakalarına çözüm bulmak mümkün olabiliyor. Gebeliğin imkansıza yakın olduğu çiftler bile tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olabiliyor. Zira tüp bebek tedavisi için birer tane sperm ve yumurta hücresi bile yeterli olabilmektedir.
Tüp bebek tedavisi nasıl yapılır?
Tüp bebek tedavisi; tedaviye başvuran çifte detaylı bir danışmanlık, yumurtalıkların uyarılması, yumurta toplanması, döllenme ve embriyo transferi olmak üzere beş aşamadan oluşmaktadır. Tüm tüp bebek klinikleri bu aşamaları uygulamaktadır. Ancak kısırlığa sebep olan faktörler, çiftin genel sağlık durumu, sperm ve yumurta rezervleri, kronik rahatsızlıkların olup olmaması gibi pek çok faktör göz önünde bulundurularak tedaviyi destekleyecek ek uygulamalar da yapılabilmektedir. Yani tüp bebek tedavisinde bu beş aşama sabitken, başarı olasılığını artırmak adına ekstra işlemler de yapılabilir.
Tüp bebek tedavisi aşamaları nelerdir?
- Danışmanlık
Tüp bebek tedavisine başvuran çifte yapılan ayrıntılı testler, tahliller ve muayeneler sonucunda gerçekten doğru tedavi yönteminin tüp bebek olup olmadığı kararına varılır. Buna göre tüp bebek tedavisine karar verilen çifte tüm tedavi süreci, yapılması ve yapılmaması gerekenler, olası riskler, varsa komplikasyonlar, başarı şansı gibi pek çok hususta ayrıntılı bilgi verilir. Ayrıca çiftin varsa hastalık ve tedavi öyküleri dinlenir, daha önceden kullanılmış olan ve hala devam edilen ilaçlar hakkında bilgi edinilir, kısırlığın ne zamandan beri bilindiği, daha önceden hangi tedavi ve uygulamaların yapıldığı öğrenilir. Tüm bu veriler ışığında en uygun tedavi ve ilaç prosedürü belirlenir. Bu aşamada kısırlığa sebep olan faktöre ve çiftin özelliklerine uygun olarak belirlenen tedavi yöntemi, tüp bebek tedavisinde başarı şansını etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Çünkü başarı için önemli olan çiftin ihtiyaç duyduğu tedavi şekli ve yolunun belirlenmiş olmasıdır. Her bir öğenin uygun olduğu belirlenen anne adayı; adetin ikinci ya da üçüncü günü kliniğe davet edilir ve tedaviye başlanabilir.
- Yumurtalıkların uyarılması
Doğal yolla gebelik elde edememe sebebiyle tüp bebek tedavisine başvuran kadınların çoğunda yumurtlama sorunları, yumurta rezervinin yetersizliği gibi problemler bulunmaktadır. Bununla birlikte tüp bebek tedavisinde en kaliteli embriyonun elde edilebilmesi için de en sağlıklı yumurtanın var olması gerekiyor. İşte bu sebeplerle tedavide öncelikle kadının yumurtalıklarının ilaçla uyarılması yoluna gidilerek, birden çok yumurta elde etmek amaçlanır. Bu amaçla anne adayına yumurtlamayı teşvik edici çeşitli hormon ilaçları reçete edilir. Bu ilaçların doktorun önerdiği zamanda düzenli olarak alınması gerekmektedir. Kadın yumurta geliştirici ilaçları kullanmaya adet döneminin üçüncü gününde başlar ve yaklaşık olarak 12 gün boyunca kullanır. Bu aşamada yumurtaların düzenli olarak kontrol ve takip edilmesi gerektiğinden anne adayının sık sık merkeze gitmesi gerekir. Bu sayede yumurta gelişimi ve yumurtalıkların ilaçlara verdiği yanıt yakından gözlenebilir.
- Yumurtaların toplanması
İlaçlarla uyarılan yumurtalıklar düzenli aralıklarla takip edildiğinden yumurtaların gelişimi de gözlenebilmektedir. Bu izlem sayesinde yumurta hücrelerinin belirli bir büyüklük ve olgunluğa eriştiği görüldüğünde, yumurta hücrelerinin içinde bulunduğu keseciklerin (folikül) çatlamasını destekleyen bir çatlatma iğnesi yapılır. Çünkü döllenme için yumurta hücresinin yeterince büyümesi ve kesenin içinde çıkabilmesi gerekiyor. Çatlatma iğnesi adı verilen iğnenin uygulanmasından ortalama 34 -36 sonra olgunlaşan yumurtaların toplanmasına başlanır. Bu yumurta toplama aşaması da yaklaşık olarak 15- 20 dakika kadar sürer.
Yumurta toplama aşaması kısa süreli olmakla birlikte bir miktar da ağrı, acı verebilen bir işlemdir. Bu sebeple de yumurta toplama işlemi genellikle lokal anestezi, kimi zamanda da genel anestezi altında yapılır. Anestezi türü seçilirken anne adayının durumu, stres seviyesi ve acı eşiği göz önünde bulundurulur.
Yumurta toplama gününde baba adayı da eş zamanlı olarak tüp bebek kliniğinde mastürbasyonla boşalma ile meni verir ve bu meninin içinde sperm hücresi aranır. Menide sperm hücresi bulunamayan baba adaylarından Mikro TESE yöntemi ile sperm hücresi alınabilir. Bazı erkeklerde çeşitli sebeplerden dolayı menide sperm hücresi bulunmazken, sperm üretimi devam ettiğinden testis dokusunda ya da testis kanallarında sperm hücresi vardır. İşte bu spermlerin alınabilmesi için de cerrahi yöntemler kullanılır.
- Döllenme
Kadından alınan yumurta hücresi ve erkekten alınan sperm hücreleri belli işlemlerden ve ayrıştırma prosedürlerinden geçer. Bu sayede üreme hücreleri arasından en kaliteli olanları seçilir. Seçilenler de döllenme işlemi için hazırlanır. Elde edilen üreme hücrelerinin sayısı ve kalitesine göre ya sperm ve yumurta hücresinin aynı ortamda bırakılmasıyla embriyo elde edildiği klasik tüp bebek tedavisi ya da sperm sayısı ve kalitesinin düşük olmasında kaynaklı olarak en kaliteli tek sperm hücresinin yumurtanın içine enjekte edilmesiyle yapılan mikroenjeksiyon yöntemi uygulanır. Bu şekilde döllenme seçenekleri ile oluşabilen embriyolar büyüyüp gelişebilecekleri bir ortama alınır. Burada embriyoların gelişimi yakından takip edilir ve istenen gelişime erişen bir ya da en fazla iki embriyo transfer için hazırlanır. Tüp bebek tedavisinde nihai amaç gebelik elde edebilmek ve bu sürecin sonunda eve canlı bebek götürebilmek olduğundan transfer için de en iyi ve kaliteli olan embriyo özel yöntemlerle seçilir. Bu bağlamda genellikle 2. ve 3. güne ulaşabilen embriyolar seçilirken, bazı vakalarda embriyolar 5. güne kadar takip edilir ve sadece 5. güne ulaşabilen en kaliteli embriyo (blastokist evresi) anne adayının rahmine transfer edilir.
- Embriyo transferi
Yukarıda anlatılan aşamaların her biri başarıyla geçildikten sonra elde edilmiş olan embriyolar içinden en kaliteli olanı, anne adayının rahmine transfer edilir. Embriyo transferi işlemi yaklaşık olarak 10 dakika süren, anne adayının herhangi bir acı ya da ağrı hissetmediği bir işlemdir. Bu sebeple de embriyo transferi öncesinde anne adayına lokal ya da genel anestezi uygulanmaz. Embriyo transferi yapıldıktan sonra tüp bebek tedavisi süreci tamamlanmış olur. Transferden 12 gün sonra da anne adayına kanda gebelik testi yapılır ve tedavinin başarılı olup olmadığı öğrenilir.
Tedavinin başarı şansını artırmak adına da anne adayının embriyo transferinden gebelik testine kadar geçen 12 günlük süreç içinde cinsel ilişkiye girmemesi, çok yoğun çalışmaması, ağır kaldırmaması ve yorucu spor ve egzersizler yapmaması önerilir.
Tüp bebek tedavisi kaç gün sürer?
Tüp bebek tedavisinin süresi uzun protokol mü, yoksa kısa protokol mü uygulanacağına göre ve de hastanın ihtiyaç duyduğu ek tedavi uygulamalarına göre değişebilmektedir. Bu bağlamda uzun protokoller yaklaşık olarak 45 günde tamamlanmaktadır. 45 günlük bu sürenin ilk 30 günlük kısmı kadının ilaçlarını evde kullandığı ön hazırlık dönemidir. Bu sürecin ardından gelen bir sonraki adet döneminde yumurtalıkların uyarılması süreci başlar. Bu süre de yaklaşık olarak 10 gündür. Yumurtalıkların uyarılmasının ardından yumurta toplama işlemi, yumurtaların dölleme işlemi ve son aşama olarak da embriyoların rahme transfer edilmesi işlemleri gerçekleştirilir. Embriyo transferinden 12 gün sonra da anne adayına kanda hamilelik testi yapılır. Eğer kısa protokol uygulanacaksa 30 günlük ön hazırlık dönemi olmazken, doğrudan yumurtalıkların uyarılmasına geçilir. Bundan sonraki aşamalar da uzun protokoldeki ile aynıdır. Bu bağlamda kısa protokol yaklaşık olarak 18 günde tamamlanır.
Tüp bebek tedavisi çeşitleri
- Klasik tüp bebek tedavisi
Klasik tüp bebek tedavisi, tedaviyi desteklemek adına çok fazla ilaç ve ek uygulama yapılmasını gerektirmemektedir. Bu bağlamda kadın ve erkeğin üreme hücreleri vücut dışına alınır, laboratuvar ortamında döllenme gerçekleştirilir ve elde edilen embriyolar anne adayının rahmine transfer edilir. Bunun ardından 12 gün geçtikten sonra da kanda gebelik testi yapılarak tedavinin sonucu öğrenilir.
- İlaçsız tüp bebek tedavisi (IVM)
Klasik tüp bebek tedavisinde, yumurtaların olgunlaşması beklenir ve olgunlaştıktan sonra toplanıp ve döllenmeye alınır. İlaçsız tüp bebek (IVM) tedavisinde ise yumurtalar tamamen olgunlaşmadan toplanır, laboratuvarda olgunlaştırılır. İlaçsız tüp bebekte amaç, yumurtaların olgunlaştırılması için kullanılan ilaçlardan zarar görebilecek kadınların tedavilerini, bu ilaçları vermeden devam edebilmeleri ve ilaçların zararlı etkilerinden korunmalarıdır. İlaçsız tüp bebek tedavisinde hastaya çok az hormon ilacı verilir ya da hiç hormon uygulanmaz. Büyümesi beklenen yumurtalar istenen boyuta geldiğinde genel anestezi altında iğne ile toplanır ve laboratuvar ortamında belli sıvıların içerisinde bekletilerek olgunlaştırılır. Yumurtalar toplanacağı gün de kadının eşinden alınmış olan sperm, mikroenjeksiyon yöntemi ile yumurtalara enjekte edilir. Bu şekilde elde edilen embriyolar, rahim içerisine yerleştirilir.
İlaçsız tüp bebek tedavisi; tedavide kullanılan ilaçlara karşı hassas olduğu tespit edilen ve bu hassasiyet sonucunda yumurtalıkların verdiği aşırı tepkinin karın ve akciğerde sıvı toplanması ( over in hiperstimulasyon sendromu-OHSS) sorununa yol açabileceği görülen kişilere uygulanır. Bununla birlikte endometriozis hastalarına, ilaçlara tepkisi zayıf olan hastalara ve erkek kısırlığında da ilaçsız tüp bebek tedavisi kullanılabilmektedir.
- Konforlu tüp bebek tedavisi
Her geçen gün kat edilen gelişmeler sayesinde tüp bebek tedavilerinde de çok daha kısa sürede, sayısı daha az ve sadece deri altına yapılan iğneler yardımıyla kan almadan ve yan etkilerini minimuma indirilerek uygulamalar yapılabilmektedir. Konforlu tüp bebek tedavisinde ilaç dozları azaltılmakta, % 60 daha az enjeksiyon yapılmakta ve kan tahlili de bir kere ile sınırlanmaktadır. Ancak konforlu tüp bebek tedavisi için hastanın; 38 yaşını geçmemiş olması, yeterli yumurtalık kapasitesine sahip olması ve normal, ideal boy/kilo oran sınırında olması gerekiyor. Konforlu tüp bebek tedavisinde; işlemler daha kolaydır, daha kısa sürer, yan etki en azdır, komplikasyon riski düşüktür, daha az sayıda klinik ziyareti yapılır, daha düşük dozda ve daha az sayıda enjeksiyon yapılır, 1 ya da 2 kez kan alınır, maliyet daha düşüktür.
- Doğal tüp bebek tedavisi
Doğal tüp bebek tedavisinde, klasik tüp bebek tedavisinde olduğu gibi hastanın ilaçlarla mümkün olan en fazla sayıda yumurta üretmesi amaçlanmaz. Bu yöntemde kadının normal adet döneminde ürettiği yumurta hücreleri kullanılır. Kadının rutin adet döneminde oluşacak olan yumurtası ile tüp bebek işlemi uygulandığı için bu yönteme doğal tüp bebek tedavisi adı verilir. Bu işlemde önemli olan, yumurtanın ilaçla değil tamamen doğal olarak o ay için seçilen yumurta olmasıdır. Bu tedavi düzenli adet gören her kadına uygulanabilir.
- Mikroenjeksiyonla tüp bebek tedavisi
Klasik tüp bebek tedavisinde sperm ve yumurta hücresi aynı ortama bırakılarak sperm hücresinin yumurta hücresini döllemesi beklenir. Ancak var olan sperm hücrelerinin sayısı, hareketliliği, normal yapıdaki sperm hücre sayısı (morfoloji) yumurtanın döllenmesi açısından yeterli olmadığı vakalarda, özel bir alet ile ince cam bir iğnenin içine alınan tek bir sperm hücresi, mikroskop altında yumurta hücresi içerisine enjekte edilerek döllenme gerçekleştirilir. Mikroenjeksiyon adı verilen bu işlemde sadece döllenme işlemi farklıdır, embriyo elde edildikten sonra embriyo transferi, hastanın takibi ve izlenmesi klasik tüp bebek yöntemindeki ile aynıdır. Sperm kalitesinin ve sayısının klasik tüp bebek yönteminin uygulanması için yetersiz olduğu vakalar için mikroenjeksiyon yöntemi uygundur.
Tüp bebek tedavisi kimlere yapılır?
- Tüp bebek tedavisinin bundan 41 sene önce başlama sebebi ve amacı tüplerinde tıkanıklık ya da yapışıklık olan kadınların da gebe kalabilmesiydi. Dolayısıyla da tüp bebek tedavisi için öncelikli adaylar tüplerinin kapalı olması ya da dış gebelik sebebiyle da tüplerin alınması ve enfeksiyon gibi sorunları olan kadınlardır.
- Tüpler açık olmasına rağmen karın bölgesinde bir cerrahi işlem geçirmiş kadınlara tüp bebek tedavisi yapılabilir. Çünkü endometriozis (çikolata kisti) ve de enfeksiyona bağlı olarak karın içi yapışıklıktan dolayı tüpler ve yumurtalık arasında işlev bozuklukları oluşabilir. Bu tür vakalarda doğal yolla gebelik elde edilemediği için tüp bebek tedavisine ihtiyaç duyulabilir.
- Anne adayında endometrioma (çikolata kisti rahatsızlığının yumurtalıklarda oluşturduğu kistik yapı), kanser türleri ya da yumurtalık kisti gibi sorunları tedavi etmek için yumurtalıkların fonksiyonlarını azaltabilecek ameliyat geçiren kadınların gebe kalabilmeleri için tüp bebek tedavisi yapılabilir.
- Polikistik over hastalığı (yumurtalıklarda çok sayıda kist oluşması) söz konusu olan kadınların tüp bebek tedavisi ile gebe kalması mümkün olabilir.
- Yumurta kalitesi ve sayısı ileri yaşa (35 yaş ve üzeri) bağlı olarak azalmış olan kadınlara gebelik için tüp bebek tedavisi uygulanması gerekebilir,
- Kısırlık şikayetiyle doktora başvurulduğunda yapılan tüm testlere, muayenelere rağmen kısırlık nedeni belirlenemediğinde “sebebi bilinmeyen kısırlık” vakası söz konusudur. Bu tür vakalarda sebep belirlenemediği için de kısırlık faktörünü ortadan kaldıracak bir tedavi yöntemi belirlenemez. Bu tür durumlarda öncelikli olarak aşılama yöntemi uygulanır. Aşılama ile gebelik elde edilemediğinde ise en doğru tercih tüp bebek tedavisi olmaktadır.
- Kısırlık şikayetiyle doktora başvuran çiftin doğal yolla cinsel ilişkiye girebilmesine engel olan vajinismus sorunu varsa gebelik için tüp bebek tedavisi tercih edilebilir.
- Baba adayında boşalma ile ilgili sorunlar varsa tüp bebek tedavisi uygulanabilir.
- Baba adayının verdiği menide yapılan semen analizinde hiç sperm bulunamadığında azospermi sorunundan bahsedilir. Bu tür vakalarda baba adayının testislerinde sperm üretimi olup olmadığına bakmak ve varsa testis dokusundan sperm alabilmek için mikro tese işlemi yapılır. Bu şekilde cerrahi işlemle sperm elde edilebilirse bu spermler kullanılarak tüp bebek tedavisi denenebilir.
- Baba adayı çocukluk, ergenlik ya da erişkinlik döneminde ateşli hastalık veya kabakulak geçirdiyse sperm üretiminde bazı bozukluklar olabilir. Böyle bir durumda doğal yolla gebelik için yeterli sayıda ve kalitede sperm bulunamayacağından tüp bebek tedavisi uygulanması gerekebilir.
- İnmemiş testis sorunu olan erkeklerde cerrahi işlem uygulanarak sperm elde edilir ve bu spermler anne adayının yumurtalıklarına enjekte edilerek tüp bebek tedavisi yapılır.
- Tüp bebek tedavisi kısırlık vakalarında en başarılı sonuçlar alınan tedavi yöntemi olmakla birlikte, diğer tedavilere göre daha uzun süreli olması ve daha çok maddi olanak gerektirmesi gibi sebeplerle tüp bebek tedavisinden önce daha basit yöntemler denenebilir. Bu tür denemelerde gebelik elde edilemezse tüp bebek tedavisi uygulanması yönüne gidilir.
- Bağışıklık sistemi ile ilgili ciddi sorunlar olan çiftlerde gebelik için tüp bebek tedavisi uygulamak daha doğru olur.
- Baba adayının testis tümörüne bağlı olarak operasyon geçirmiş olduğu vakalarda. özellikle de kanser hastalıkları sebebi ile radyoterapi ve kemoterapi alan erkeklerde, kanser ile ilgili olarak ameliyat geçirmiş olan erkelerde bebek sahibi olabilmeleri için en doğru yaklaşım tüp bebek tedavisidir. Spermlerin bu tedavilerden olumsuz etkilenmesini önlemek adına da tedaviye başlamadan önce mutlaka spermlerinin alınarak dondurulması gerekmektedir. Tedavi tamamen bittiğinde ise dondurulmuş spermler çözünerek tüp bebek tedavisi uygulanabilir.
- Doğal yolla gebeliğe engel ya da gebelik olsa bile bebeğin sağlığını tehdit edebilecek bir genetik hastalığı olan çiftler için tüp bebek tedavisi en doğru yaklaşımdır.
Tüp bebek tedavisi kimlere yapılmaz?
- Menisinde hiç sperm bulunamayan ve de cerrahi işlemlere rağmen hiç sperm hücresi elde edilemeyen erkeklere,
- İlerleyen yaş ya da başka sebeplerle yumurtalıklarda hiç yumurta hücresi kalmayan kadınlara,
- Menopoz dönemine girmiş ve de PRP tedavisi ile de yumurta elde edilemeyen kadınlara,
- Ciddi bir rahatsızlıktan dolayı yumurtalıkları cerrahi operasyonlarla alınmış kadınlara,
- Kanser sebebiyle ya da farklı bir sorundan dolayı rahmi alınmış olan kadınlara tüp bebek tedavisi uygulanamaz.