Rahimde ur neden olur?

Halk arasındaki tabiri ile ur, bir diğer adıyla “tümör”, genel olarak dokularda oluşan herhangi bir olağan dışı şişlik, iyi ya da kötü huylu olabilen kitlesel neoplazi dokusudur. Ur sözcüğü genellikle olumsuz ya da kanserle bağlantılı bir şeyleri çağrıştırsa da, urlar çok yaygındır ve çoğunlukla da iyi huyludur, yani zararsızdır. Urlar, otonomi kazandıkları için, yani kendi kendilerine çıkıp var oldukları için belli bir amaç olmadan ortaya çıkmışlardır, sınırsızca ve kontrolsüzce üreyebilirler.

Vücudun herhangi bir dokusunda iyi huylu bir ur tespit edildiğinde genellikle her hangi bir işleme gerek duyulmaz, sadece takip edilmesi yeterli olur. Ancak inceleme sonucunda kötü huylu tümör oldukları tespit edilirse genellikle cerrahi müdahale ile alınması yoluna gidilir. Bu bağlamda vücudun herhangi bir yerinde bir ur görüldüğünde bunların karakteristik özellikleri ve ortaya çıktıkları organ, doku nasıl bir yol izleneceği hususunda önem taşımaktadır. Örneğin rahimde ortaya çıkan ve çoğu kadında görülebilen urlar, genellikle düz kas dokusundan oluşan iyi huylu urlar, iyi huylu miyomlardır. Rahim urları, genelde pembe renkte ve yuvarlak şekilli olur ve rahim içindeki her alanda ortaya çıkabilir.

Kimlerde rahimde ur ortaya çıkar?

Rahimde ur sorunu, kadınlarda sıklıkla karşılaşılan bir problemdir, aslında bunun bir problem olup olmaması da urun özelliğine bağlıdır. 35 yaşın üzerindeki kadınların yaklaşık % 20’sinde rahim ur bulunmaktadır. Ergenlik çağındaki genç kızlarda çok nadiren görülen rahimde ur, en sık olarak 35- 45 yaşlar arasındaki kadınlarda bulunmaktadır. Bundan dolayı da rahimde ur ortaya çıkmasının daha çok kadınların üreme dönemleriyle, üreme hormonlarıyla bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Çünkü ergenlik döneminde ya da menopoza girdikten sonra rahimde ur olma durumuna çok nadiren rastlanmaktadır. Bununla birlikte üreme dönemi içinde rahminde ur olan kadınlarda, menopoza girdikten sonra bu urlar küçülebiliyor, bazen de kaybolabiliyor. Bu bağlamda üreme çağı içindeki kadınlarda yaygın olarak görülen rahimde urların, ergenlik ve menopoz dönemlerinde nadiren görüldüğü, çoğunun da zararsız olduğu şeklinde yorum yapılabilir.

Rahimde ur neden olur?

Urlar, vücudun herhangi bir dokusunda genellikle nedensiz, amaçsız bir şekilde ortaya çıkabilmektedir. Bu bağlamda rahimde ur oluşumunun neden kaynaklandığı da tam olarak bilinmemektedir. Ancak rahim urlarının üreme çağındaki kadınlarda görüldüğü bilindiği için, üreme çağında yüksek seyreden kadınlık hormonlarının rahimde ur oluşumunda etkili olduğu söylenebilir.

Rahimde ur belirtileri nelerdir?

Rahimde oluşan urlar çoğunlukla herhangi bir şikayete yol açmaz ve belirti göstermez. Bundan dolayı da rahimde ur pek çok kadında var olan bir durum olmasına rağmen çoğu kadın bu durumdan habersiz, rahimdeki urlar tespit edilmemiştir. Rahimde oluşan urların jinekolojik muayene ile tespit edilmesi mümkün olduğundan, kadın gebelik aşamasında ya da başka bir şikayet için jinekolojik muayeneye gittiğinde rahimdeki urlar tesadüfen tespit edilebilir. Ancak urların aynı şekilde kalmayıp da, büyüme, gelişme göstermesi durumunda, yerleşim alanlarının hassas olması durumunda birtakım şikayetlere ortaya çıkabilmektedir. Bu bağlamda rahimde ur belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Adet kanaması normalden uzun sürebilir, daha yoğun olabilir ve iki adet arası dönem daha kısa olabilir. Bunlardan dolayı da kadında kansızlık sorunu ortaya çıkabilir.
  • Rahimde bulunan ur kadının idrar torbasına baskı yaparsa kadın daha sık idrara çıkma ihtiyacı hisseder.
  • Rahimde bulunan ur kadının bağırsaklarına baskı yaparsa kadın kabızlık sorunu yaşar.
  • Rahimde bulunan ur, adet döneminde ve cinsel ilişki esnasında kadının kuyruk sokumunda ağrı hissetmesine neden olur.
  • Rahimde ur sorunu ilerlediği zaman kadının karnı şişebilir, büyüyebilir ve dokunulduğunda ele gelen kitle olabilir.
  • Çok sık olmasa da rahimdeki ur, tüpleri tıkayarak doğal yolla gebeliği engelleyebilir, kısırlık sorununa yol açabilir.
  • Bazı vakalarda rahim içindeki urlar kadının tekrarlayan düşük yapmasına sebep olabilir.

Rahimde ur nasıl tedavi edilir?

Rahimdeki urlar, genellikle kadın için herhangi bir şikayete yol açmaz. Bundan dolayı da rutin bir jinekolojik muayene ya da gebelik takibi sırasında tesadüfen rahimdeki urlar görülebilirken, bunun dışında fark edilmeyebilir. Bu bağlamda herhangi bir jinekolojik muayene esnasında tesadüfen görülen küçük urların da alınmasına, tedavi edilmesine gerek olmaz. Ancak kadında şikayetlere yol açan, gebeliğe engel olan, kanser türünde kötü huylu urların cerrahi müdahale ile alınması gerekir. Özellikle de üreme çağındaki genç kadınlarda tespit edilen urların rahim korunarak alınması yoluna gidilir. Rahimdeki urun cerrahi işlemle çıkarılması ise “myomektomi” olarak adlandırılır. Rahminde ur olan kadının sonraki dönemlerde gebelik istiyor olması durumunda myomektomi işlemi yapılır. Ancak kadının yeterli sayıda çocuğu olması, bir daha gebelik istememesi durumunda ve de urların rahmin içini tamamen sarmış olması durumunda miyomların çıkarılmaya çalışılması tercih edilmez. Bunun yerine rahmin tamamen alınması çok daha doğru olur. Çünkü kadın vücudunda rahim sadece bebeği taşıma amaçlı kullanılmakta ve gebelik istenmiyorsa rahmin başka bir işlevi bulunmamaktadır. Böyle bir durumda rahimdeki urların çıkarılmaya çalışılması yerine, rahmin tamamen alınması çok daha mantıklı ve faydalı olacaktır.

Laparoskopik myomektomi işlemi miyomların kesin tedavisidir!

Rahimde tespit edilen urların, miyomların ameliyatla alınıp alınmayacağı kararı; hastanın durumuna, doğru zamana ve kullanılacak yönteme göre kesinleşir. Rahimde herhangi bir şikayete, basıya ya da kanamaya neden olmayan bir miyomda, kötü huylu düz kas tümörü şüphesi uyandıran veriler de yoksa ameliyata gerek yoktur. Ancak aşırı kanamalar yaratan, rahme bebeğin yerleşmesine engel olan, mesaneye ve bağırsağa bası yapan ve ağrı yaratan miyomların ise alınması gerekir. Burada hastanın yaşı da yapılacak ameliyatın yönteminin belirlenmesinde önemlidir. Zira ileri yaştaki hastalarda, menopoz döneminde miyomun büyümesi duracağı için ameliyat kararı ertelenebilir. Hastanın henüz genç yaşlarda olduğu vakalarda ise rahmin korunmasına yönelik bir minimal giriş cerrahisi yöntemi olan laparoskopik myomektomi (kapalı ameliyat yöntemiyle miyom çıkarılması) yöntemi uygulanabilir.

Laparoskopik myomektomi konforlu bir işlemdir!

Laparoskopik miyom ameliyatı; miyomun ayrılması, miyom yatağının onarılması ve miyomun parçalanarak batın dışına alınması şeklinde üç bölümden oluşur.

  • Aşama: Miyomun ayrılması

Rahimdeki miyoma ulaşmak için rahmin duvarına bir kesi yapılır ve böylelikle miyom hattı bulunur. Miyom, yatağından traksiyon- kontraksiyon yöntemleriyle çıkarılır.

  • Aşama: Miyom yatağının onarılması

Miyom bulunduğu alandan çıkarıldıktan sonra rahim duvarında açılan kesi hattı iki kat ya da gerekirse üç kat onarılır.

  • Aşama: Miyomun parçalanarak batın dışına alınması

Hastanın karın boşluğuna çıkarılan miyom, karın duvarından trokar yerlerinden içeri sokulan morselasyon cihazları ile küçültülerek rahim dışına alınır. Bununla birlikte vajinanın arka duvarından karın boşluğuna girilerek miyom parçalanmadan tek parça halinde de çıkarılabilir.

Miyomların kesin tedavisi ameliyattır!

Risk teşkil eden miyomlar, yalnızca kadının menopoza yakın yaşlarda olması ya da sistemik hastalıkların ameliyata izin vermemesi gibi durumlarda östrojen baskılayıcı ilaçlarla tedavi edilebilir. Ancak bu ilaçların uzun süreli kullanılması kemik erimesi, adet kesilmesi, ateş basması gibi şikayetlere yol açabilir. Bu sebeple de çok sık tercih edilmez.

Bir diğer miyom tedavisi; miyomu besleyen damarların tıkanması ve beslenmesinin engellenmesi ile küçülmesinin sağlanması şeklindedir. Ancak bu tedavide kullanılan ajanların yumurtalık ve rahim iç zarı tabakasına verebilecekleri hasar riskinden dolayı genç hastalar için çok fazla önerilmez.

Miyom tedavisinde ilaç kullanımının uygun olmadığı ve miyomun alınmasının gerekli görüldüğü durumlarda, laparoskopik myomektomi yöntemi; daha az ağrı, minik bir dikiş izi, daha az kan kaybı ve günlük hayata daha erken dönüş sağladığı için çok konforludur. Laparoskopik tedavi, miyom vakalarının çoğunluğunda uygulanabilir. Cerrahi işlemin gerekli olduğu durumlarda, minimal invaziv yöntemler (laparoskopi) çok doğru bir yaklaşımdır.

Leave A Comment