Endometrium Nedir?

Olası bir gebelikte embriyonun tutunacağı endometrium, rahim içi tabakasının tıbbi adıdır. Gebelik oluşması için döllenmiş yumurta olan embriyonun rahim içi tabakasına, yani endometriuma tutunması gerekiyor. Rahim iç zarı olan endometrium, her ay yumurtlama döneminde belki bir gebelik olursa onu tutabilmek için kalınlaşır. Çünkü endometrium; bebeği tutabilmek için kalınlaşır ve o ay gebelik olmadıysa adet kanaması ile rahim içi tabakası dökülür ve kanla vücut dışına atılır. Yani kadınlarda yumurtlama ve dolayısıyla da üreme olması için endometrium olması, bu rahim içi tabakasının gebeliği kabul edecek kadar kalınlaşması gerekir. Zira embriyo endometriuma tutunamazsa, orada beslenip gelişemezse gebelik gerçekleşmez, gebelik olsa bile düşükle sonlanabilir, erken doğum, ölü doğum gibi pek çok sorun yaşanabilir. Kadınlar, endometrium, yani rahim içi zarı ile ilgili pek çok sağlık sorunlar olabilir. Bu şekilde endometriumun yeterince kalınlaşmaması ya da bu alanda herhangi bir anomali, yapısal bir bozukluk olması durumunda da üreme ile ilgili problemler ortaya çıkabilmektedir. Endometrium hiperplazisi (rahim içi zarının fazla kalınlaşması), rahim kanseri, endometriozis gibi sorunlar kadınlarda üremeyi olumsuz etkileyen endometrium sorunlarındandır.

Endometrium ile ilgili hastalıklar nelerdir?

Rahim içi zarının sağlığı, kalitesi gebelik için olmazsa olmazdır. Rahim içindeki her türlü sorun ve rahatsızlık da gebeliğin oluşumunu ve devamını olumsuz etkilemektedir.

  • Endometrium hiperplazisi (endometrial hiperplazi)

Endometrium, her ay adet kanamasında rahim içinden dökülen dokunun, yani rahim içi zarının adıdır. “Endometrial hiperplazi” ise bu rahim içi zarı dokusunun normalden fazla kalınlaşması, olması gerekenden daha fazla kalınlaşması sorunudur. Rahim zarının bu şekilde fazla kalınlaşması kanser öncüsü olma riski taşımaktadır.

Endometrium hiperplazisi neden olur?

Üreme çağındaki sağlıklı bir kadında endometrium dokusu, adet dönemi boyunca yumurtalıktan salgılanan östrojen ve progesteron hormonlarına cevap vererek kalınlaşır. Hormonlar adet döneminde belirli bir düzen içinde salgılanır. Yumurtalıkların salgıladığı östrojen hormonu rahim içi dokusunun büyümesi ve kalınlaşmasını sağlar. Burası belirli bir kalınlığa ulaştıktan sonra da progesteron hormonu salgılanır. Progesteron sayesinde kalınlaşma durur ve bir süre sonra da adet kanaması vücut dışına atılır.

Kadının Polikistik over sendromu gibi yumurtlama problemi olması durumunda progesteron hormonu salgılanamaz. Böyle olunca da östrojen hormonu kontrolsüz bir şekilde salgılanmaya devam ederek rahim dokusunun fazla kalınlaşmasına yol açar. Kadının rahim içi dokusu sürekli olarak salgılanan östrojene maruz kaldığında “Endometriyal hiperplazi” adı verilen rahim iç zarının fazla kalınlaşması sorunu oluşur.

Endometrial hiperplazi kanser öncüsü olabilir!

Endometrial hiperplazi, en çok da rahim (endometrium) kanserine dönüşme riski olduğu için korkutucudur. Bu bakımdan endometrial hiperplazi tespit edildiğinde mümkün olan en erken dönemde tedavi yapılmalı ve sonrasında da yakından takip edilmelidir.

Endometrium hiperplazisi belirtileri nelerdir?

  • Adet kanamalarında düzensizlik,
  • Ağrılı adet dönemleri,
  • Ani kilo alımı

Yukarıda sıralanan belirtiler pek çok sebeple ortaya çıkabileceği için kesin tanı amacıyla bir an önce doktora gitmek gerekir.

Endometriyal hiperplazi tanısı nasıl konur?

Yukarıda sayılan şikayetlerle doktora başvurulduğunda yapılan ultrason muayenesinde rahim içi zarının olması gerektiğinden daha fazla kalınlaştığı görüldüğünde rahim içinden doku alınır ve incelendikten sonra tanı konur.

Endometrial hiperplazi nasıl tedavi edilir?

Endometrial hiperplazi tedavi sorunun derecesine ve hastanın çocuk isteyip istememesine göre değişmektedir. Hafif düzeydeki vakalarda genellikle 3- 4 aylık ilaçla progesteron tedavisi yapılır. İlaç tedavisinin sonunda yeniden doku alınarak incelenir, her şey yolunda ise aralıklarla takip edilmesi yoluna gidilir. Eğer endometrial hiperplazi sorununun kansere dönüşme riski yüksekse, kanser öncüsü hücreler bulunursa ve kadın çocuk sahibi olmak istemiyorsa rahmin ameliyatla alınması doğru olur.

  • Rahim kanseri

Rahim iç duvarında bulunan normal hücrelerin kontrolsüz çoğalan anormal hücrelere dönüşmesi rahim kanserine sebep olmaktadır. Her yaşta görülebilen rahim kanserleri özellikle de menopoz dönemindeki kadınlarda daha sık görülür.

Rahim kanseri belirtileri nelerdir?

Rahim kanseri en sık olarak yaşanan hastada anormal adet kanamaları şikayetine sebep oluyor. Menopoza girmiş olan kadınlarda tüm kanamalarının kanser yönünden araştırılması gerekir. Menopoz öncesi dönemde olan kadınlarda ise adet dönemleri aralarında kanama veya adet süresinin ve miktarının artması gibi sorunlar rahim kanseri belirtisi olabilir.

Rahim kanseri tanısı nasıl konur?

Kanamalardaki anormallik sebebiyle doktora başvuran kadınlarda tanı için rahim iç zarının kalınlığı ultrason muayenesi ile ölçülür. Rahim içinden doku alınıp ve laboratuvarda patolojik inceleme sonucuna göre de kesin tanı konur.

Rahim kanseri tedavisi nasıl yapılır?

Rahim kanseri vakalarının tedavisinde en temel yaklaşım rahmin tamamının cerrahi işlemle alınmasıdır. Bu ameliyat esnasında genellikle rahimle birlikte tüpler ve yumurtalıklar da çıkarılır.

  • Endometriozis (çikolata kisti)

Rahim içini döşeyen tabakanın rahmin dışındaki başka bir bölgede büyümesi, yayılması sonucu gelişen bir hastalıktır. Endometriozis sıklıkla çok ağrılı olur ve genellikle yumurtalıklar, fallop tüpleri ve pelvisi örten doku bu sorundan etkilenir. Her yaş grubundaki kadında görülebilen endometriozis çoğunlukla 30’lu ve 40’lı yaşlardaki kadınlarda görülür.

Endometriozis (çikolata kisti) neden olur?

  • Genetik faktörler

Endometriozis, genetik özelliklere dayalı olarak ortaya çıkabilen bir sorundur. Bazı etnik gruplarda Endometriozis diğerlerinden daha fazla görülür. Bu bağlamda ailesindeki kadınlarda bu hastalık olan kadınlar diğerlerine göre daha fazla risk altındadır.

  • Ters yöne menstrüasyon olması

Normalde rahmi döşeyen endometrium dokusu adet kanaması şeklinde vajina yoluyla vücuttan atılır. Bazı kadınlarda bu kanama geriye doğru olur ve endometrial doku fallop tüplerinden karın boşluğuna akarak buradaki organları etkiler.

  • Bağışıklık sistemi bozuklukları

Bağışıklık sistemi ile ilgili sorunlar olması ve bundan dolayı da vücudun hastalık ve enfeksiyona kendini savunamaması da endometriozise neden olabilir.

Endometriozis (çikolata kisti) belirtileri nelerdir?

  • Kasık ve karında ağrı hissedilen adet dönemleri,
  • Ağrılı cinsel ilişki,
  • Dışkılarken veya idrara çıkarken ağrı,
  • Adet döneminde ve ara dönemlerde aşırı kanama,
  • Doğal yolla gebelik elde edememe,
  • Aşırı halsiz ve yorgun hissetme,
  • İshal veya kabızlık,
  • Karnın şişmesi,
  • Mide bulantısı

Endometriozis (çikolata kisti) tanısı nasıl konur?

Şikayetlerle doktora başvurulduğunda Endometriozis tanısı için birkaç yöntem uygulanır.

  • Pelvik muayene ile üreme organlarında bulunan anormallikler ve endometriozise bağlı kistik yapı olup olmadığına bakılır.
  • Ultrason muayenesinde endometriozis ile ilişkili kistler olup olmadığına bakılır.
  • Manyetik rezonans görüntüleme ile organ ve dokular detaylı görüntülenir ve rahim dışına yerleşen endometrial dokuların yerleri ve büyüklükleri tespit edilir.
  • Laparoskopi ile göbek deliği yakınından açılan küçük bir kesi açılır ve rahim dışında konumlanmış endometriyal dokular aranır. Laparoskopide gerekli görülürse daha ileri testler için doku örneği alınabilir ve endometriozis odakları çıkarılarak hastalık tedavi edilebilir.

Endometriozis (çikolata kisti) nasıl tedavi edilir?

Endometriozisin ilaç ve ameliyat tedavisi seçenekleri bulunmaktadır.  Bazı hastalarda hem ilaçlar hem de cerrahi tedavi uygulanabilir. Ancak daha çok öncelikle ilaç tedavisi ve ilaçlarla başarı elde edilemezse cerrahi tedavi uygulanır. Bu süreçte adet dönemlerindeki ağrı ve krampları hafifletmek için nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar, gebelik istemeyen kadınlara ağrı kesici ile birlikte hormon tedavisi verilebilir. Gebelik isteyen kadınlarda ise tedavi için hormon tedavisi değil, daha çok cerrahi tedavi tercih edilir.

Leave A Comment